Hakkari'nin üreten kadınları için yepyeni bir ekonomik modelin tohumlarını ekiyorlar...
Sizlere bu bahar, kır çiçeklerinin kokusunu taşıyan, taptaze umutlarla yoğurulmuş bir hikayeyi aktarmaktan mutluluk duyuyorum.
"Hayat sana limon veriyorsa, limonata yap." Hemen herkes bu deyişi ömründe en az bir kere duymuştur diye tahmin ediyorum. Hikayesini aktarmaktan onur duyduğum bu kadınlara, hayat, çetin doğa şartlarında, benzeri başka yerde olmayan binbir çeşit çiçek ve derlemesi türlü zahmet gerektiren eşşiz ballar vermiş... Onlar bunları alıp, yörelerindeki kadınları kalkındıracak iş kolları yaratmaya çalışırken sadece doğaya değil, toplumsal ön yargılara karşı da mücadele vermişler. Ve böylelikle, tanık oldukça, daha adil ve katılımcı bir toplum düzenine dair umutlarımıza çiçek açtıran "Kadınsan yaparsın" hikayelerinden birinin kahramanları olmuşlar.
Çiçeklerin Özü Kadın Kooperatifi’nin hikayesi nasıl başladı?
Hikayemiz bundan altı yıl önce başladı…
Yöremizdeki ve daha çok kırsaldaki farklı yeteneklere sahip, ev eksenli üretim yapan kadınlarımıza ulaşarak, onları bilinçlendirip, güçlendirmeyi ve böylelikle, ekonomik ve sosyal refah seviyeyi artıracak ortak bir kapasite oluşturmayı istedik. 2015 yılında Hakkari İl Tarım Müdürlüğü tarafından “Şehrin Gülümseyişleri" projesi kapsamında, 25 üretici kadınımız ile İzmir’de sera ve üretim yapan kooperatiflere yaptığımız bir gezi sayesinde, yapılabilecek işleri yerinde görme fırsatını yakaladık. Kafamızda yapacağımız işler böylelikle netleşmiş oldu. Bunun akabinde, kooperatif kurma yolunda bize her anlamda destek olan TOBB Hakkâri Kadın Girişimciler Kurulu ve Hakkari Kadın Girişimciler Derneği aracılığıyla yapılan uzun bir çalışma sonucunda, kooperatifimizi 2016 yılında kurduk. Kooperatif kurduktan sonra ciddi sıkıntılar ile karşılaştık, bizi yıldırmaya çalışanlar oldu, fakat biz bu işe baş koymuştuk ve geri adım atmamız mümkün değildi.
Bir kooperatif çatısı altında bir araya gelmek, bunun için uğraş vermek hayatlarınızda neleri değiştirdi?
Kooperatifimiz kurulmadan önce, hepimiz köyde ev işi, çocuklar, bağ bahçe, hayvancılık gibi günlük rutin işlerle ilgileniyorduk. Yine tüm bunların yanında, kilim dokuma da hemen hemen köydeki her evde olmazsa olmazlarımızdandı.
Kooperatifleşme sürecine giderken katıldığımız Tarım Müdürlüğü’nün çeşitli eğitim programları ve yaptığımız teknik geziler sonucunda, hayata bakış açımız değişti… Günlük rutin yaptığımız işlerin, aslında hem kendimize hem de aile ekonomisine nasılda katkı sağlayacağının farkına vardık. Seracılık ve süs bitkisi yetiştiriciliği v.b gibi eğitimlerle, özellikle köyde yaşarken, kendi ihtiyacımızı karşılayacak kadar ürettiğimiz doğal ürünlerin ve bağ bahçe işleri, nasıl bir gelir kaynağına dönüşebilir, bunların araştırması içerisine girdik.
Kooperatifimizi kurduktan sonra yaptığımız çalışmalar ve aldığımız destekler ses getirdi. Bugün geldiğimiz noktada, artık kimseye minnet duymadan kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmenin verdiği gurur, mutluluk ve heyecanını yaşıyoruz.
‘Çiçeklerin Özü’… Çok naif, çok güzel bir kooperatif isminiz var. Hikayesi nedir?
Yaşadığımız yörede binbir çeşit çiçek bulunuyor. Bölgede doğal olarak sadece Hakkari’de yetişen ve ekonomik değeri son derece yüksek olan endemik bitki ve çiçeklerimiz var… Bunların sürdürülebilirliğine dair hedeflerimiz, aldığımız süs bitkileri yetiştiriciliği eğitimleri ve mevcut seralarımızda bu bitkilerin üreticiliği ile birleşince, “ÇİÇEKLERİN ÖZÜ” ismini uygun gördük.
Kuruluşundan sonra Çiçeklerin Özü Kadın Kooperatifi nasıl işletildi, nasıl yol aldı?
Bizler, ilimizin ilk ve tek kadın kooperatifi olmanın heyecanı ile işlere koyulduk. Tabii ki toplumda kooperatif bilinci yok, bu nedenle zorlanmamızın çok normal olduğunu düşünerek, her durumda yolumuza devam ettik. Kendi yağımızda kavrularak, önce seralarda süs bitkisi yetiştirdik. İlimizin kamu kurum ve özel işletmelerinin peyzaj çalışmalarında yer aldık.
Bal üreten kadın üyelerimizle birlikte, Hakkari’mizin kendisine ait olan endemik bitki ve çiçeklerinden elde edilen yüzde yüz doğal ve sağlıklı balını, Instagram sayfamızda satışa sunduk ve çok güzel geri dönüşler aldık. Bu memnuniyet bizi daha da motive etti. Bunun üzerine, süt ürünleri üreten, kilim dokuyan, arıcılık yapan kadınlarımızla görev dağılımı yaptık.
Çiçeklerin Özü Kadın Kooperatifi olarak, ortak akıl ve uzlaşı kültürü ile dayanışma içinde, toplumsal algıları bertaraf ederek, bir ilin kalkınmasında kadınların çalışmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulayan çeşitli etkinlikler, eğitimler ve üretime dayalı faaliyetler düzenledik. Kooperatif bilincinin yaygınlaşıp daha fazla kitleye ulaşabilmesi için, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) desteği ile çalışmalarımızın daha etkin ve verimli olmasını hedefledik.
Ticaret Bakanlığımız ve KEDV’e sunduğumuz proje kapsamında makina desteği aldık; böylelikle köyde üretim atölyesi, merkezde de satış marketimizi kurarak bir adım daha ilerledik. Şu an üretim atölyemizde, ballar, reçeller, turşular, unlu mamüller, doğal yetişen endemik bitkilerin paketlenmesi, mevsiminde peynir ve tereyağ üretimi yapılmakta… Bu ürünleri sunduğumuz satış marketimizde, aynı zamanda yöresel yemekler çıkararak da hizmet vermekteyiz.
Çiçeklerin Özü Kadın Kooperatifi için geleceğe dair planlarınız nedir?
Bölgenin ilk kadın kooperatifi olarak, toplumun kooperatiflere bakış açısını değiştirmek istiyoruz. Elbette ki, daha fazla kadına ulaşarak üye sayımızı artırmak, üretim kapasitemizi artırmak, ürünlerimizle markalaşarak, yurt içi ve yurt dışı pazarlara açılmak da istiyoruz…
İleri dönem hedeflerimiz arasında, bölgemizde doğal olarak yetişen Catre, Siyabo, Kenger, Mend, Hegedan vb. gibi sayısız endemik bitkilerimiz ile büyük bir işleme ve paketleme tesisi kurarak, bunları da markalaştırmak var… Hikayeleriyle bizlere kır çiçeklerinin verdiği tazeliği ve umudu taşıyan Çiçeklerin Özü Kadın Kooperatifi'ne sonsuz teşekkürlerimi sunuyor ve cesaretlerinin tüm kadınlarımıza örnek olmasını diliyorum. Onlar başardılar. Siz de başarırsınız.
Commentaires